düğme kutusu dedim durdum, tütün kutusunu da gösterdim.
ama aklım düğmelerde kaldı...
bakınca, bazıları ne çok hatırayı da beraberinde getirdi. annemin döpiyesi,
babaannemin bluzu, kardeşimin bahçıvan pantolonu,
askılı elbisem....
eminim sizde evdeki düğme kutunuzdan hatıralar bulacaksınız.
yedek düğmeler hep saklanır. eğer yedek yoksa, bir düğme kaybolduğunda,
tüm takım değişmek zorunda kalır. şimdiler de, hazır giysilerin yan dikişlerine yakın yerlerde,
mutlaka yedekleri oluyor, artık farkına varmadan eskitiyoruz.
ısmarlama yaptırılan bir giysinin, kumaşından dikimine bir öyküsü olur.
görüyorum ki; o öyküler, bu günlere dek ulaşabiliyor.
bir ev süsü oldu mu? bilmem ...
ama onları görmek beni mutlu etti. annemin elinden tutup,
70'li yılların henüz kalabalıklaşmamış,
İstanbul'unda yeşil deri koltukları olan bir tren vagonu ile,
Mısır çarşısına gitmiş gibi oldum...
hatırlamak ve hatırlanmak güzel...
unutulmamak dileğiyle,
Ne güzel...
YanıtlaSilÇocukken en büyük zevkim düğmelerle oynamaktı,şimdi yine çok seviyorum demek ki ben hala çocuğum!
düğmeler bizleri her zaman cezbetsin ki; hep çocuk kalalım.
YanıtlaSilBen de saklarım. Hikayeleri ile bazen mutlu, bazen hüzünlü olurum.
YanıtlaSilYazınızı okuyunca keşke ben de saklasaydım diye düşündüm.Bundan sonra sanırım saklayacam, paylaşım için teşekkürler :)
YanıtlaSiltülin biriktirmek, saklamak aslında, bu nedenle zor, neşe verdiği kadar, hüzünde veriyor...
YanıtlaSilgamze hanım ben ziyaret edip, okumak için zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSiltek kelimeyle süper :)
YanıtlaSilblogunu takibe aldım bende beklerim sevgiler :)