Çarşamba, Nisan 30, 2014

gezmelerden...

İstanbul'un yakınından
Trakya nın kasabaları da, köyleri de yaşanasıdır.
temiz, düzenli ve güleryüzlü insanların yaşadığı,
Kırklareli'ne bağlı, küçük bir kasaba ''Babaeski'' 
gidip de, görüp, görüp de karelemeden olmazdı.


yediğimi, içtiğimi de, paylaşayım,
Kırklareli köftesi yedim, yanın da ''hardaliye'' içtim.
hardaliye diye bir içeceği ilk kez gördüm.
içimi hoş, 


hardaliye hakkında vikipedi bilgisi:
HardaliyeKırklareli ve çevresinde meşhur olan alkolsüz üzüm içkisidir. Şırası alınmış ancak bir miktar şırayı hala barındıran üzüm posası yani diğer adıyla cibrefıçılara doldurulur ve üzeri vişne yapraklarıyla örtülerek sıkılır. Hardaliye fermente bir içecektir ancak içerisine konulan hardal tohumları hem alkol oluşumunu engeller hem de hoş bir aroma verir. Bu şekilde damıtılmadan alkolsüz bir üzüm içkisi olarak tüketilir.

Salı, Nisan 29, 2014

mayıs- alman papatyası


mayıs papatyası
hala eski fotoğraflarla idare ettiğime bakmayın,
boş durmuyorum, yeni klikler,  peşindeyim.
lakin uzun bir zaman evden uzak kalınca, ev işleri birikmiş.
istanbul'dan bir otobüs dolusu valizle :))) gelince.
bir de mevsim dönümü, yazlıkları çıkarma zamanı,
arkadaşlarım da geldi- gitti.
kısaca artık gerçekten döndüm....


Pazar, Nisan 27, 2014

hafta sonu mavişi

 umarım hafta sonunuz iyi geçiyordur.
dört gündür, ben pek keyifliydim.
Antakya' dan  arkadaşım ve çok sevdiğim ablası geldi.
gezdik, tozduk, yedik, içtik...
bu sabah onları yolcu ettim.


bu maviş çiçekleri, gölün yanındaki parktan topladım,


çok uzun bir ara verdim...
inanın çok ama çok özledim blogumu , sizin bloglarınıza bakmayı.
ve paylaşmayı.


kocaman sevgiler.



Çarşamba, Nisan 23, 2014

yasemin çiçeği...

işte tam da bu yasemin'den istiyorum,
bir arkadaşımın bahçesinden bu kare,
nasıl kokuyor anlatamam, 


ben de bahçeye dikeceğim, yasemin çiçeğinden,
umarım bu kadar güzel olur.


''pembe tomurcuklu yasemin''

yasemin çiçeği kokusunu duymadan,
yaşadım denmez...

Salı, Nisan 22, 2014

Datça' dan sevgiler...

hem de kucak dolusu...
oh nihayet döndüm... 25 gündür yoktum...
istanbul koca şehir, hele de, benim gibi uzun zaman sonra gidince,
çok değişmiş çok, avrupa yakası asla eskisi gibi değil. 
betonlaşma hat safhada, 
ne olacak o kocaman, dikine dikine uzayan, binaları dikince, daha mı gelişeceğiz.
anladım ki asla oraya ait değilim...
datçama gelince, iri , kocaman papatyalarım, hala beni bekliyorlar dı,
yoluma çıkıverdiler...


istanbul a gitmeden önce, çiçek fotoğraflarını kaydetmiştim. Blogum da ki, bu hazır kareleri,
 bulduğum çok kısa zamanlarda yayınladım.
yorumlarınız ve merakınız beni çok mutlu etti, lakin cevap yazamadım.
evet artık, datça da, evim de ve blogumlayım...

istanbul beni çok yormuş... ama datça hemen dinlendirir.

Pazartesi, Nisan 21, 2014

Pazartesi, Nisan 14, 2014

Salı, Nisan 08, 2014

lila çiçek

istanbul a  gelmeden önce,çekip hazırladığım 
bu kareleri her yayınladığım da, 
datça yı daha fazla özlüyorum...


ben sıklıkla internete giremesem de,
 sayfama girdiğiniz de 
çiçekler karşılıyor sizi.


lila renkli bu çiçeği, toplayıp,
eve getirdiğim de, hemen yapraklarını dökmüştü...




o kırların güzelliğiydi..

bu lila güzelliği
istanbul da çok sevdiğim,
arkadaşlarımın çok sevdiğim kızları
çiğdem ve nurşah için paylaşıyorum.
onlara armağanım ...

Cuma, Nisan 04, 2014

Salı, Nisan 01, 2014

mor ikili ...

istanbul a gelmeden önce
bol bol,çiçek fotoğrafları çektim,
internete girmek için zamanım az bu nedenle arada,
bu kareleri paylaşacağım....





iki farklı mor çiçekle birlikte sevgilerimle...