Ben ve 17 yaşım yolculuğa çıktık bu akşam ,yanımda yol arkadaşım...önce ayrı ayrı gitmeliydi düşlerimiz .birden birlikte gider olsak dedik,gençliğimizin okyanus kıyısındaki hayal ülkesine..Ben ; keten ayakkabılarım ,haki rengi sırt çantam ,acelece çıkmışım ki; lise formam daha üstümdeyken ..Yol arkadaşımsa ; kot pantolonu , çizgili gömleği ve kırmızı askılı sırt çantası ile..
Yolculuk nasıldı hatırlamıyorum..Dev yük gemileriydi belki bizi o ülkeye götüren...okyanusları aştık ve tropikal bir iklimin kucağında bulduk kendimizi , volkana meyilli dağların ,yeşile kesmiş ovalarında ,bol yıldızlı gecelerin , kahve kokulu ve şeker kamışları arasındaki köylerinden birin de.
Hatırladığım hayallerimin ilk görüntüleriydi..kocaman kara gözlü , esmer tenli, dalgalı kabarık saçlı, yoksul melez çocukları...yoksul ama umutlu bakışlarla bana bakan çocuklar ...bir de yol arkadaşımın, benden daha fazla olan inancı ve emeğiydi... düşlerine...O gitmeli olmuş bir çok kez ama ...olmamış..birlikte gitmemiz gerekiyormuş ki ! Bir şekilde karşılaştık hayatın içinde...düşlerimiz de.
Ben çocukların arasında kayboldum ..o dağlar da..
Ve zamanın hangi dilimiydi ...ama çok yaşlanmadan ..arkadaşım döndü dağlardan ovalara, küçük bir öykü olmamak için anılarda , direnmiş yaşamaya.. döndü; küçük köyümde ,melez çocuklarla birlikte söylediğim şarkıların, hüzne dönüştüğü zaman da ..Yenilgi kırmadı umutlarımızı ..yüreklerimizin içinde o kadar güçlüydü ki hayallerimize olan inancımız...
Sırt çantalarımızı astık ..hayallerimizi yerleştirdik içlerine..dünya zamanına göre uzun sürecek beklemeleri, çantalarımızın..17 li yaşlardan bir otuz yıl sonra ya ..yine umutların yeşereceği aynı okyanusun kıyısında bir başka hayal ülkesine gidene dek...(30.Nisan.2006)
Yolculuk nasıldı hatırlamıyorum..Dev yük gemileriydi belki bizi o ülkeye götüren...okyanusları aştık ve tropikal bir iklimin kucağında bulduk kendimizi , volkana meyilli dağların ,yeşile kesmiş ovalarında ,bol yıldızlı gecelerin , kahve kokulu ve şeker kamışları arasındaki köylerinden birin de.
Hatırladığım hayallerimin ilk görüntüleriydi..kocaman kara gözlü , esmer tenli, dalgalı kabarık saçlı, yoksul melez çocukları...yoksul ama umutlu bakışlarla bana bakan çocuklar ...bir de yol arkadaşımın, benden daha fazla olan inancı ve emeğiydi... düşlerine...O gitmeli olmuş bir çok kez ama ...olmamış..birlikte gitmemiz gerekiyormuş ki ! Bir şekilde karşılaştık hayatın içinde...düşlerimiz de.
Ben çocukların arasında kayboldum ..o dağlar da..
Ve zamanın hangi dilimiydi ...ama çok yaşlanmadan ..arkadaşım döndü dağlardan ovalara, küçük bir öykü olmamak için anılarda , direnmiş yaşamaya.. döndü; küçük köyümde ,melez çocuklarla birlikte söylediğim şarkıların, hüzne dönüştüğü zaman da ..Yenilgi kırmadı umutlarımızı ..yüreklerimizin içinde o kadar güçlüydü ki hayallerimize olan inancımız...
Sırt çantalarımızı astık ..hayallerimizi yerleştirdik içlerine..dünya zamanına göre uzun sürecek beklemeleri, çantalarımızın..17 li yaşlardan bir otuz yıl sonra ya ..yine umutların yeşereceği aynı okyanusun kıyısında bir başka hayal ülkesine gidene dek...(30.Nisan.2006)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder