Taş kahvenin önünde sonbahar güneşine verdiğimde yüzümü, papalinalar mideme inmişti bile,sırt çantamı alıp yürümekten hiç bıkmadığım cunda sokaklarında yürümeye başladım hiç bitmeyen heyecanımla ..
Tepeye tırmandığımda aylardan kasım olmasına rağmen sıcak iyice basmıştı montumu çıkardım...Değirmen restore edilmişti bu yaz geldiğimde henüz bitmemişti...Mavi sandalyelere oturdum ve bir fincan ada çayı istedim içinde limonuda olan , çayımı yudumlarken adayı seyrettim içiçe evleri, çatıları, daracık sokakları. Sonra en çok sevdiğim şeyi yaptım koşar adımlarla iniverdim yokuşdan aşağı az önce seyrettiğim daracık sokakların arasından geçiverdim. Kedili sokakta durdum, sokağa bırakılan mamalarını yiyen ve güneşin sıcaklığıyla uzamış kedileri sevdim ...mutlu oldum ...
kasımın ilk günü yıl 2008
selam moonface..
YanıtlaSilben bu fotografli sitenin mudavimi olarak, senin pesini birakmamaya yeminliyim..:-)
"adalardan bir yar gelir bizlere.." turkusunu cagiriyordu parazit yapan istanbul radyosu ben henuz donsuz dolasirken sokak cocuklariyla..:-))
o adalardan artik rum, ermeni, suryani, cerkez yarlarinin sesleri gelmiyor..
cektigin sokaklarin boyasi dokulmus evlerinin duvarlarinda sesleri kisilmis, yerli bir turistin kamerasinin cakmasini bekliyor..
ben eski evlerini sevdim istanbulun.. ahsap..bir yanginda yuzlercesi kul oluveren kokusunu sevdim istanbulun.. ama o istanbul beni sevmedi...
ben adalari sevdim hep..
simdi buyukce bir adada yasamainin yanligini soluyorum..
dostcakal
VK