geçen hafta, hayıtbükün de idim.
sevimli küçük pansiyonların yerine, her şey dahil cinsinden,
devasa fabrika otellerden yapmanın nasıl bir katliam olduğuna
yeterince tanıklık etmedik mi.
hayıt bükü küçücük bir bükcük...
sevimli, insanın kendini huzurlu hissettiği,
ne hoş mekanlar var.
bük zaten küçücük. koca binaların manası ne?
ağacı da yerinde, tepesi de, kuşu da böceği de....
Allahım içim acıyor bu doğa katliamlarını gördükçe:(
YanıtlaSilŞimdi sırada Datça var değil mi? Bir orası kalmıştı, termik, nükleer santrali olmayan:(
Şu güzelim doğaya nasıl kıyıyorlar anlaşılır gibi değil. Neye, kime yetmiyor bu koca dünya, gideceğimiz 3 metrekare yere sığacaksak, bu hırs, bu doymazlık niye:((
Çok üzülüyorum Ayşencim bunları duyunca ve amma velakin, sözün bittiği noktanın tamda ortası işte:(
Datçayı tanıtan postlarına bayılıyorum, her şey dahil düşüncende de hem fikirim, butik veya pansiyon tarzı yerler her zaman ilk tercihim sevgiler.
YanıtlaSilBen burayı hiç duymamıştım. Ne hoş bir doğası varmış. Maalesef rant için doğayı katledenleri bende katletmek istiyorum :)))
YanıtlaSilçok güzel bir yer.nasıl kıyarlar bilmem...
YanıtlaSilNe kadar güzel, sakin, tertemiz bir yer ♥ Her yeri katlediyorlar, yazık :(
YanıtlaSilah! emel ah! hani sevdiğin o çiçekler, yeşerecek toprak bulamayınca bir daha görmek de mümkün olmayacak... hırsa ve hırs sahiplerine lanet olsun.
YanıtlaSilmeltem umarım ve dilerim, herkes senin gibi düşünür.
YanıtlaSiljuliette ah! katledenlerin soyu kurusa, yok olup gitseler, dünyadan ve insanlıktan.
YanıtlaSilmerhaba bir ayda masalı ben de bilemiyorum nasıl kıyarlar, acaba hiç, yemyeşil bir kıyı da durup, içlerine gelen huzuru yaşamadılar.
YanıtlaSilkızlı erkekli merhaba, kesinlikle her yeri katlediyorlar, doğa bitince saksıdaki çiçeklere bile tahammül edemezler.
YanıtlaSil