kum zambağı ise saksı da ne işi var sorusunu sorup...
hikayesini anlatayım...
geçen sonbahar, kızlan altı kumsalın da, uşaklılara giden yürüyüş yolunda yürürken dalgaların aşındırdığı,
kumsal da, kumsuz kalmış, traktör tarafından ezilmiş, hatta kısmen parçalanmış, bir kaç tane soğan vardı..
çok çaresiz hissettim evsiz kalmış gibiydiler.
hemen bir poşete koyup, eve getirdim...
ne yapacağımı bilemeden günlerce poşette kaldılar,
sanırım onbeş gün geçmişti ki; soğanın poşette filizlendiğini gördüm.
nasıl da yaşamaya uğraşıyorlardı....
inanılmaz dı.
çürümemiş, direniyorlardı...
ve onları büyükçe bir kovaya diktim...
ve soğanlar çoğaldı..
koruma altına alınması gereken endemik bir bitki türü olan ''kum zambağı''
kova saksı da , şerit yapraklar verdi...
Datça'da eylül ayının geldiğini haber verir kum zambakları
ve eylül de yeşil şerit yaprakların içinden tomurcuklar çıktı
heyecanla bekledim...
ve bir sabah üç tomurcuktan biri çiçek açtı...
hikayenin en heyecanlı kısmı buydu...
tam bir yıl sonra çoğalmış bu soğanları götürüp kumlara diktim...
artık gerçek yuvaların da zambaklar, çoğalmış olarak,hayata bu kadar ısrarla tutunan bu çiçekler,kumların muhteşem güzellikleri
her sabah yürüyüşünde onları ziyaret ediyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder