Tarihi yarım ada yani sur içi, istanbul'un en eski semtlerinden ''samatya'' ''psamathion'' kumluk demekmiş rumca...ben tarihi yarımada da gezmeye bıkmayanlardanım...özlerim ,birde uzunca bir zaman görmediysem...asla sitelerde oturamam ,mahalle severim ,işte samatyada böyledir...kasap,manav,fırın ,balıkçı ....hepsi meydanda ,ister balığı evde pişir, ister hemen orda ye....
karidese bayılırım ,babam anlatırdı ben daha doğmadan yani çok eskiden haşlanmış karidesleri çerez gibi yiyen samatyalı rum ve ermeni kadınlarının hikayesini ... ohh mis... hem mahallede sohbet, ellerinde çekirdek niyetine karides....bu günler de karides yiyemesemde ,çekirdek niyetine ,balık var, midye var, baharda yüzünü gösterdi...''moon''ve çocukluk arkadaşı güneşi gördü sokağa düştü...hemen samatya ya varıldı,balık ,salata,midye dolma yenildi veee yanında buz gibi bira içildi ...bizde torunlarımıza anı olalım diye ...''ne balıklar yedik biz samatya da''...cümlesini kurabilmek adına gezdik vede gördük....
çoook güzeldi...........23.günüydü 2010 şubatının böyle biline...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder