Cumartesi, Eylül 19, 2015

Sinop...

Sinop, sakin huzurlu bir şehir,
yaşanılası bir yer, ikinci bir yaşam yeri arasam Sinop'u seçerim.
aşağıdaki fotoğraflar Hamsilos koyundan.
denizin bir nehir gibi karanın içine girdiği yani,
mavi ve yeşilin koyun koyuna olduğu yer. 
her hangi bir söz yazmama gerek yok.


 Cezaevi aslında hiç gezilesi bir yer değil,
keşke hiç olmamış olsa.
hepimizin çok iyi bildiği, Aldırma Gönül şarkısına beste olan şiir.
burası için yazılmış.
çok da fazla kalmadım, sadece baktım ve  buruklukla çıktım.


Sinop'un güzelliği, içimin burukluğunu uçuruverdi.
sahil de yürümek,el emeği ile yapılan taka maketleri dükkanını gezip,
küçük şirin takaları görmek, birde cevizli mantı yemek.
çok iyi geldi.
kampa döndüğümüz de şu tatlı ve kahraman tosbağa ile karşılaştık.
bizim gideceğimiz yoldan, o geri dönüyordu.
efendim, kendisi Artvin'e  kadar gidip, 
2600 m yüksekliğe çıkmış bir kahramandır.


Türkiye'nin en kuzey ucuna gelmek, çok tuhaf bir his,
denize doğru dönüp, arkamda duran coğrafyayı düşününce. 
mutlaka görülmesi gereken bir yer.
fenere çıkan, orman içinden gidilen 13 km lik harika bir yol,
fener ve etrafı tertemiz.
fener bekçisinin ve eşinin çalıştırdığı sade, temiz,
bir mekan var.  her şey o kadar basit ve güzeldi ki,
çay lezzetli, gözleme mis gibiydi.


Sinop'a gidip, nükleere karşı direnen Gerze'yi görmemek olur mu?
Nasıl şirin nasıl, yerleşebileceğimi düşündüğüm  yer aslında burası oldu.
sahilde çay bahçesinde oturup, Nuri dede simidi yiyip, çay içtik.


''yeşimin el ürünleri''
instagramda bulabilirsiniz kendisini.
Gerze'de  hünerli ellerde,
ağaç bambaşka bir yolculuğa çıkmış ,
tek tek dokundum, dut ağacından, kara ağaca her türlüsü var.
kendime ve gelinime takılar seçtim.
çok değişik bir doku ağacın bu harika dönüşümü.


Dalından ellerimizle topladığımız, 
çeşit, çeşit meyve ve sebzede, 
Gerze'nin renkleri olsun.


gezip gördüğümüzü anlattık,
lakin yediğimiz, içtiğimiz de sizin olsun.
 devam edecek...

4 yorum:

  1. Offf bu nasıl bir güzellik,bayıldım resmen...hele o sebzeler,domatesin kokusunu hissettim adeta....Sabahattin Ali cezaevinde yatmasaydı o güzelim dizeler yine de çıkar mıydı acaba.....sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şiir konusunda haklısın ama, yinede, cezaevlerinin olmadığı bir dünya olsun.

      Sil
  2. İnstagramda takip ediyordum ama ne yalan söyleyeyim bloğun tadı bir başka ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nilgün haklısın da seni çok az görüyoruz ama :)))

      Sil