ikinci gün programımız,
Devrent üzerinden, soğanlı vadisine kadar olan bir yol oldu.
Devrent, farklı kaya oluşumlarının olduğu bir bölge,
''peri bacaları'' çok değişik şekillerde, yol boyunca dizilmişler.
alttaki kareler, devrentten.
Erciyes dağı, üzerinde karları ile yolu boyu manzaramız oldu.
yolda bir çok kilise, şapel vardı.
en önemlilerinden biri ''keşlik manastırı'' oldu.
manastırın girişinde, köyden bir yetkili rehberlik yapıp, bizi bilgilendirdi.
manastırın etrafı, o zamanlar bugüne dek kalan,
meyve ağaçları ile dolu.
aşağıdaki kareler, ev, mutfak, ibadethane ve derslik olarak kullanılan,
alanlara ait.
manastırdaki freskler kazınmasına rağmen,
desen ve renk olarak az olsada kalmış.
sarı kirazlar manastırın bahçesindeydi.
rehberimiz bu güzergahta vadiye varana dek,
bir çok yer göreceğimizi söylemişti.
yinede her karşılaşmada, heyecan yaşadım.
sobesos antik kentine, damsa çayının yakınlarında rastladık.
kazı hala devam etmekte.
aşağıdaki kareler de, haman ve diğer kalıntılar var.
vadilerden, tepelere, düzlüklere, ine, çıka yol aldık.
çorak tepelerden, yemyeşil vadileri görünce heyecanlandık.
meraklandık.
rehberimiz bu güzergahta vadiye varana dek,
bir çok yer göreceğimizi söylemişti.
yinede her karşılaşmada, heyecan yaşadım.
sobesos antik kentine, damsa çayının yakınlarında rastladık.
kazı hala devam etmekte.
aşağıdaki kareler de, haman ve diğer kalıntılar var.
vadilerden, tepelere, düzlüklere, ine, çıka yol aldık.
çorak tepelerden, yemyeşil vadileri görünce heyecanlandık.
meraklandık.
soğanlı vadisi, en beğendiğim yerlerden.
yakın zamana kadar, evlerde yaşam sürüyormuş.
toprak hareketleri nedeni ile köy de yaşayanlar, başka bölgeye alınmış.
başlarını sokacak, evleri olsada, yeni yerlerinde çok mutlu değiller.
karabaş kilisesi, yılanlı kilise, kubbeli kilise,
ve birçok kaya eve, bakarak, şaşarak, dokunarak,
dolaştık durduk.
soğanlı vadisi, gerçek üstü bir cografya,
vadinin serinliğinde dinlenirken,
bu coğrafya da varolmuş, tüm zamanlara,
yaşanan hayatlara, yüreğimden, düşlerime gittim, geldim.
geri dönüş yolunda, orta hisar kalesi uğrağımızdı.
burası da bir kaya kale,
kaleyi ve kaleden görünenleri, hem objektife,
hemde yüreğime aktardım
hergünün bir bitimi var,
bugünü kızıl vadide bitirmek üzere,
yol üstünden şarabımızı aldık.
mutlaka deneyin, tavsiye ederim.
Muhteşem bir gün batımına tanıklık etmek üzere,
vadiyi ve onun değişen renklerini seyre dalarken,
neşeli, hayat dolu gençlerden oluşan müzik gurubu''dalgana bak''
güzelliğe, güzellik kattı. müzik, vadi, renklerin ahengi,
bir kez daha şükrettim.
''iyki gelip, gördüm''
Kapadokya'da gün, her akşam başka bir tılsımla bitti.
gezi devam ediyor.
Merhabaa,şahanesiniz,kesinlikle sizin blogta yatıya kalmam gerekiyor,bu güzel yolculuğu tüm detaylarıyla okuyacağım :) sevgilerimle
YanıtlaSilepey uzun bir yatı olacak, gezi uzun sürdü.
SilMuhteşem bir gezi. Zevkle takip ediyorum :)
YanıtlaSilBitmesin.
biz de zevkle gezdik tulin :)
SilMuhteşem fotoğraflar!!! Ömür yettikçe gidip görmek lazım. Ba yıl dım.
YanıtlaSilteşekkür ederim emel, gitmeni ve görmeni tüm kalbimle diliyorum.
SilBen de bayıldım fotoğraflarınıza Ayşen hanım.
YanıtlaSilÇok sevgiler
benden de sevgiler... teşekkürler.
SilEllerine sağlık:) Arada bazı fotoğraflarda seni de görmek ne güzel:)
YanıtlaSilevet nilgün, görüleyim istedim. çünkü, gördüklerim bana da yansıdı.
Sil