çok renkliler...
çok unutturucular.....
renkler alıp gider beni ....
siler tüm karmaşamı ...
an içinde bomboş oluveririm ...
çünkü herşey bir anda orda ve herşey hiç yok ortada...
nasıl mı?
turuncu da enerji, mavi de sonsuzluk, pembe de şeker gibi tat,kahverengi de hüzün ve olgunluk,yeşilde bahar,sarı da van gogh,siyah da oğlumun kara gözleri,beyaz da gençliğim,kırmızı da...........
bide ara renkleri sayarsam ;meyveler (andre gide),bulutlar (nazım hikmet)taşın rengi (eski datça )gümüşi (cunda)portakal rengi (bodrum) tarçın (prag)sardunya (can baba).......uzayıp gider
ve hayata dair bu kadar renk sadece umut dolu bir gökkuşağı olur...herşey içinde kaybolur.....
renklerden korkmayanlara
şubatın 12.günü yıl 2010
''moon''küçük bir kasaba dükkanın da çook renk gördü.
Can Baba'ya sorarsan "renkahenk" sevgili Moon. Milliyet'te bir yazımda Can Baba ve kitabı Renkahenk'ten söz etmiştim. Ukalanın biri yanlış yazdım zannedip Rengahenk diye düzeltmiş. Ertesi gün sıkı azar işitmiştim rahmetliden. Bir ukalalık da benden olsun dedim ;) Çok sevgilerimle...
YanıtlaSiloya hanım ne hoş oldu gelmeniz...
YanıtlaSilbirazda ahenk oldu:))))
rengarenk
rengahenk
can baba; datçada geçen 4 yılımın en özel hali, her gün oğlumu okuldan alırken, otobüs durağında ''eski datçaya'' otobüs bekleyen canyücel ve güler yücel ile karşılaşmaktı.çok şanslı sayarım hep kendimi...
eski datça ve can yücel sokağı fotoğraflarım paylaşılmaya hazır bekliyor...ziyaretin için çook teşekkürler...