ikinci yılbaşı masası...

bence

en güzel bu masa 

çünkü hepsi emaye

Aydın'lı komşum sağolsun,

emaye merakıma derman oldu.

köyde çeyizinden kalan, ne kadar emaye varsa bana getirdi.

bu fotoğraflarda olmayan bir de tepsim de var.
gelecek günlerde onunla da tanışacaksınız.

ne kadar mutlu olduğumu emaye severler gayet iyi anlar.

masa örtüm  hediye, çocukluk arkadaşım almış.

ben bu masaya örtüyü yakıştırdım.

umarım siz de beğenirsiniz.

o minnak dolma biberleri, Datça pazarından,

yarın biber dolması yapacağım.

emayeden güzeli var mı?

emaye aşkına söyleyin.

yılbaşı sofralarında bolluk dolsun ve tüm yıl,

 hatta yıllarca sürsün.

bolluk, bereket 

sevgi ve barış dolu bir yıl olsun.

hediyeler...

hediyeler hazır paketlendi,

 hediyelerimi kendim yaparım, paketlemesini de kendim.

evapımı reçeller, likörler olur.genellikle...

yada ördüğüm, diktiğim ufak tefek işler.

kitap da güzel bir hediyedir.

 kuruttup hazırladığım bitki çayları,

 

 süslerim, püslerim,

en önemliside süsüdür.

 

benim paketlerden seçmeler,

iyi ki, hediye vereceğimiz sevdiklerimiz var.

yılbaşı masası ...

geçen yıl birkaç tane masa örneği hazırlamıştım,

bu yıl sadece iki masa hazırladım.

işte ilk masam.

aslında evdeki tüm kapı kacağı toprak ve ahşap kullanmayı çok isterim.

masayı ben kurdum yiyecekleri hayal etmek size kaldı.

balık yılbaşı gecesi için uygun bir tercih midir?

 bilemem

ama toprak kapta pişirilen her yiyecek çok lezzetli olur.

onu bilirim.

nasıl hazırlanmış olursa olsun,
tüm yılbaşı sofraları, sevgi ile pişen yemeklerle
ve
sevdiklerimizle dolu olacaktır.

file dolusu....

 yeni yıl süslemelerinde kullanmak için,

doğadan toplanan süsler en güzeli.

 

bende bir file dolusu topladım,

filemi, İstanbul' a son gittiğimde,  Eminönün de bir dükkandan 

iki liraya almıştım. keşke daha çok alsaymışım.

bügün yolda  gördüğüm, budanmış bir servi ağacının dallarını 

vede

ateş dikeni dallarını topladım.

fileye bir kaçta  kozalak atınca, 

bu harika görüntü ortaya çıktı.

bu yıl oldukça geciktim.

ama olsun herşey içten gelip yapınca güzel oluyor.

geç oldu ama güç olmadı fileye doldurup taşıması kolay oldu.

file dolusu sevgiler.

kümesim ....

haziran ayı ortalarında 

bir anne ve iki yavrusu olmak üzere üç tavuğum oldu.

bakıp bakamayacağım konusun da tereddütlüydüm.

bu nedenle paylaşmak istemedim. neredeyse 6 aydır bir sorun yok.

geçen ay kümese bir de horoz eklendi.

benim kümes ekibi,  gezen tavuk olma ötesinde, 

neredeyse akşama kadar geziyorlar.

tavuk besleme konusun da tecrübeli olan arkadaşlar,

tavuklara isim verip vede çok samimi olmamamı önerdiler.

bir şekilde kesmek durumunda kalındığında zor olacağı için.

telaşlı dolaşmalarını seyretmek güzel,

birde söz dinliyorlar, hava karardığı gibi hemen kümese girip,

bir sopa üzerinde tünüyorlar.

yumurta durumu henüz sıkıntılı, 

şimdilik sadece anne tavuk yumurtluyor.

günde bir tane,  yaz mevsiminde o da yok. yani ayda 30 yumurtacık.

bizim borlardan deycem incik bu ka...

yılbaşı ağaçları....

merhaba ,

uzun zamandır bir türlü içimden yazmak, çizmek, paylaşmak gelmiyor...

fotoğraf da çekmez oldum.

nereden başlayacağımı şaşırdım. cep telefonumda bu kareleri bulunca, 

 elimde başka bir şey de olmadığından :) iş bu ağaçlara düştü.

bugünlük idare edelim :)

İstanbul' da ıkea ziyaretimde çektiğim kareler,

eh işte , sayfam da süslü ağaç oldu.

laf aramız da şu örgü yastıklara bayıldım, örnek için çekmiştim.

eminim, evlerde süslü köşeler çoktan hazırlandı,
ben de bugün başlayacağım ufak tefek bir şeylere...
içinde , mutlu bir hafta dileği olan kucak dolusu sevgiler.

brikka yada espresso maker....

kahve , kahve her zaman her çeşit kahve...

Datça'da hayvanları koruma derneğine destek kermesi,

her yıl ve yılda iki kez yapılır,

son kermesten  satın aldığım bu espresso makerı hiç kullanmamıştım.

mutfak dolaplarını düzenlerken bulunca bir denedim.

benim bu brikka yı bulmam bir şans oldu, 

evde kullandığım farklı bir brikka vardı.

hatta daha önce bir başka paylaşım konusuydu,  

şu değişik modelli eski espresso makineme ve fotoğraflarına

benim brikkam burada isterseniz tekrar bakabilirsiniz.

 her çeşit kahve iyidir.

adaçayı... merhaba ve biraz da sohbet...

merhaba,

20 gündür uzağım blog sayfamdan ve blog arkadaşlarımdan,

İstanbul' da  15 gün kaldım.

Datça'ya geleli 5 gün oldu, ne elime fotoğraf makinesi alasım, ne de etrfaıma bakasım var,

hani olurya zaman zaman, hepimize işte o haller...

oğlum giderken yanında sadece 25 kg ağırlığında eşya götürebildi, malum uçuş kuralları,

sadece giysilerini seçti, Kolombiya'da iklim hep bahar olduğu için şanslıydı, kalın paltolar kaldı.

ve diğer kalanları da yüklendim Datça'ya getirdim.

30 yıldır biriktirdikleri, kitapları, resimleri, uçak ve konser biletleri, sevdiği özel dergiler,

müzik ve film koleksiyonu ...çocukluk oyuncakları, karakelem çizimleri....

işte aklınıza ne gelirse..

bir yandan onları yerleştiriyorum, bir yandan hüzünleniyorum,

bir yandan mutlanıyorum, Avusturalya'da başlayıp dört yıl , kıtadan kıtaya süren,

sabır ve özlem dolu bir aşkla buluştular...

işte bendeki haller böyle.

henüz evi  bile süsleyemedim, ama oğlum ve kızım orada evlerini ve ağaçlarını süslemişler,

fotoğraflarını yolladılar. bir ara paylaşırım.

kucak dolusu sevgilerimle.